DOLAR: 32.3 TL
EURO: 35.2 TL

Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisinin ( FİP ) , Tanısı ve Tedavisine İlişkin Güncel Durum

8 yıl önce
15.678 kez görüntülendi

Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisinin ( FİP ) , Tanısı ve Tedavisine İlişkin Güncel Durum

Bazı test kiti laboratuvarları ve imalatçılarının iddialarını bir tarafa bırakırsak, FIP için tek bir test yoktur. FIP testi olduğu iddiasındaki testlerin çoğu aslında kedi coronavirus (FCoV) RNA ya da antikorlarıdır. Bu testlerin de kendine göre faydaları olmasına karşın, FCoV ile enfekte ya da seropozitif FIP olgularıyla sadece FCoV ile enfekte ya da seropozitif benzer görünümlü olguları ayırt edemezler. FIP tanısı en deneyimli veteriner hekimler için dahi güçlükler taşır .

Adım 1. Kedinin anamnezi FIP tanısını doğrular nitelikte

Birinci adım hem efüzif hem de non-efüzif FIP için aynıdır; algoritma ikinci adımda farklılaşır.

Kediler bu enfeksiyonu, coronavirus (FCoV) ile enfekte bir kedinin dışkısının kontamine ettiği bir ortamla temasta bulunmaları sonucu kaparlar.

Kediler evrim sonucu yalnız yaşayan canlılar haline gelmiştir ve çoğu dışkılarını gömerler. FIP olarak bilinen ve immün-aracılı perivasküliti tetikleyen kedi coronavirüsü (FCoV) dışkıda çıkar. Kedi coronavirüsü bir RNA virüsüdür, sahip olduğu dikensi yapılar vasıtasıyla virüs hücrelere tutunur, eğer bu dikensi yapılar olmazsa (dökülürse) virüs artık enfeksiyöz değildir. Dış ortamda FCoV iklim şartlarına bağlı olarak birkaç saat ya da gün içinde ölecektir. Ancak kapalı ortamlarda dışkı içinde ve tuvalet kabında korunaklı olduğundan 7 güne kadar enfeksiyöz niteliğini koruyabilir. Dolayısıyla FIP; pek çok kedinin bir arada tutulduğu, aynı tuvalet kabını paylaştıkları ya da FCoV ile kontamine tuvalet kabı içeriğine ait fomitlere maruz kaldığı ortamlarda ortaya çıkar. Bu şartlarla bilhassa çok sayıda kedi beslenilen, kedi üreticiliği yapılan ortamlarda ya da barınaklarda sık karşılaşılır. Bunun aksine, dış ortamda özgürce dışkılayabilen kediler, birçok kedinin bir arada yaşadığı ortamlarda bile olsalar FCoV ile nadiren enfekte olurlar ve olsalar dahi çok küçük bir virüs dozu olduğundan seyrek olarak FIP görülür.

Ana mesaj: FCoV ile enfekte olun kedilerin çoğunluğunda FIP gelişmez

Bu gerçeğin pozitif bir FCoV antikor testi ya da FCoV PCR testi yorumlanırken hatırlanması şarttır. FCoV ile enfekte kedilerin çoğu tamamen asemptomatiktir, virüsü haftalar ya da aylarca dışkılarıyla çıkarırlar, serokonverte ederler ve sonunda da saçılımı durdururlar. Enfekte olduklarının farkına varılmayabilir. İlk FCoV enfeksiyonunda bazı yavrularda ishal ya da geçici üst solunum yolu semptomları gelişir. FCoV ile enfekte yavruların dışkıları genelde bazı küçük parçaların eşlik ettiği farklı büyüklüklerde olur .

FCoV enfeksiyonu bulguları sergileyen ancak FIP olmayan hasta kedilerle karşılaşılabilir.

Kedide FIP gelişmişse, FCoV ile enfekte olmuş olmalıdır.

Kedilerin çoğu, FCoV ile enfekte olduğunda FIP geliştirmemesine karşın, FIP olan her hasta mutlaka FCoV ile enfekte olmuş olmalıdır; eğer anamnezde FCoV kaynağı görülmüyorsa, bu erken evrede FIP tanısı ekarte edilebilir.

FlP’den şüphelenebilmek için, en azından aşağıdakilerden birini içeren bir anamnez mevcut olmalıdır:

• Hastanın genç olması ve soyunun belli olması

• Kedinin yakın zaman önce bir barınaktan gelmiş olması

• Sahiplerin yakın zaman önce yeni bir yavru ya da erişkin kedi getirmiş olması

• Hastanın başka bir kedili ortamda ya da belki de veteriner kliniğinde kalmış olması

Efüzif (yaş) FIP, hastalığın akut formudur ve pek çok kan damarı hastadır; dolayısıyla anamnezde dikkat edilecek dönem bilhassa torasik efiizyon olgularında ya da efüzif hale gelmiş kuru FIP olgularında genelde geçmiş 1-2 ay olacaktır (daha uzun da olabilir).

Non-efüzif (kuru) FIP,

FİP’nin kronik formudur, dolayısıyla enfeksiyonu nereden kaptığım bulmak için ya da sebep olan stres faktörleri veya immünosupresyonun açığa çıkarılması için anamnezde belirtilerle gelmeden önceki son 12 ayın incelenmesi gerekebilir.

18 aydan uzun süre FCoV ile enfekte olmuş kedilerde FlP’nin nadiren gelişir : Soyu belli ve 2 yaşından yaşlı kedilerde pozitf FCoV serolojileri yorumlanırken bu noktanın hatırlanmasında fayda vardır. Bu da, niçin FIP olgularının %50’sinin 2 yaşından geç olduğunu açıklamaktadır: çoğu henüz yavruyken FCoV ile ilk kez enfekte olmuşlardır. Ancak, kediler yaşlandıkça immün sistemleri de zayıflar ve bundan dolayı gingivit gibi kronik stresörleri sergileyebildikleri de unutulmamalıdır: dolayısıyla, genç kedilerdeki FIP insidansında hafif bir yükselme görüyoruz.

Kedinin anamnezinde genelde stres, FeLVya da veteriner tedaviden kaynaklanan bir iınminosupresyon mevcuttur.

FIP sergileyen kedilerin çoğunun anamnezinde bir çeşit stres deneyimi vardır (4): kısırlaştırma, başka bir eve gitme, yeni bir yavru kedi alınması gibi.

Enfeksiyondan 18 ay sonra FIP gelişmesi normalde olmaz, ancak yaşlı ya da immünosupresyon görülen kedilerde (yani kortikosteroid tedavisi gören kediler, ya da kemoterapi veya siklosporin A terapisi görenler, ya da kedi lösemi virüsü veya kedi immün yetmezliği virüsüyle enfekte olduktan sonra) gerçekleşmesi mümkündür.

Bu sebeplere bağlı olarak, FIP geliştirme riski olan bir kedide immünosupresif terapiye başlamadan ÖNCE FCoV antikorları için test yapılması önemlidir.

Şimdi biraz efüzif ve non-efüzif FIP ayrımına değineceğiz ancak aslında bu ikisi ayrı hastalık değil aynı hastalığın iki ayrı formu ve aynı patolojik sürecin farklı noktalarıdır; ayrıca bu iki form birbirine dönüşebilir.

EFÜZİF FIP

 Efüzif (“ıslak”) FIP – klinik belirtiler

Efüzif FIP, kuru FİP’den daha akut bir haldir: genelde bir kedinin yaşamında stresli bir olay yaşamasının ardından günler ya da haftalar sonra ortaya çıkar. FIP, immün-aracılı meydana gelen bir vaskülit’tir: efüzif FlP’de, pek çok kan damarı hastalıktan etkilendiğinden abdomen, toraks ya da perikardium’a doğru bir sıvı sızıntısı görülür. Dolayısıyla, kedi asites ya da plöral (bazen de perikardial) efüzyon sergiler. Asitesli kedi kilo almış gibi görünebilir, ancak çoğunlukla kaburgalar palpasyonda daha belirgindir. Kedinin durumu hala iyi görünebilir, iştahı normal olabilir, ama bazıları durgun ya da anoreksik bir görünümde de olabilir. FIP görülen kedilerin ateşi nadiren39°C yi aşar. Plöral efüzyonlu bir kedi dispne de sergileyecektir. Perikardial efüzyonlu kedilerde ise kalp sesleri silikleşir.

Bundan sonra atabileceğiniz en faydalı adım efüzyonu analiz etmek olacaktır.

Efüzif FIP – Efüzyonun analizi

Efiizyonun alınması 3 fayda sağlar: kedideki klinik semptomların bir kısmı hafifler ya da ortadan kalkar çünkü uzaklaştırılan sadece sıvı değil aynı zamanda içindeki virüs ve inflamatuvar sitokin kaynaklarıdır, kan örneğiyle konulacak olandan çok daha kesin bir tanı konulabilmesini sağlar ve interferon omega ya da başka bir tedavi ajanını doğrudan lezyon bölgesine verebilmek için iğne yerleştirmenize olanak tanır.

Rivalta testi

Rivalta testi, FIP tanısında en basit ve en ekonomik yollardan birisidir, çok ucuzdur ve sadece birkaç dakika sürer; FIP için negatif prediktif değeri yüksektir:

yuvarlak damla oluşturursa, sonra da denizanası gibi salına salına tüpün aşağılarına inerse, Rivalta testi pozitif sayılır. Pozitif bir Rivalta testinin anlamı, kedinin %58.4 ihtimalle FIP olduğudur (yani pozitif Rivalta testi veren her 10 kediden 6’sı gerçekten FIP hastasıdır, kalan 4 tanesi ise başka bir hastalıktan mustariptir). Bakteriyel peritonit ya da lenfomalı kedilerde de Rivalta testi pozitif sonuç verebilir. Ancak çoğunlukla bu efüzyonları makroskopik muayene, sitoloji ve/veya bakteriyel kültür vasıtasıyla ayırt etmek kolaydır.

Rivalta testinin sorunlarından biri epey sübjektif karakterde olmasıdır; bir çalışmada birbirinden habersiz iki farklı araştırmacının oldukça farklı yorumlarda bulunduğu gösterilmiştir . Ayrıca, Rivalta testlerinin yaklaşık %10’u tam olarak pozitif ya da negatif şeklinde değerlendirilemez.

Efiizyonda total protein değeri ve alhumin.-globuılin oranı (A:G)

FIP olan bir hastada total protein konsantrasyonu genelde 35 g/l’nin üzerindedir ve burada globulinin oranı albumine kıyasla daha yüksek olduğundan, A:G oranını düşürür. Bir kedide FIP olup olmadığının anlaşılmasına yönelik en faydalı ve hızlı sonuç alınan testlerden birisi efüzyonda A:G oranına bakılmasıdır; bir biyokimya analizöriyle kolayca yapılabilir. A:G oranını hesaplayabilmek için, albumin değeri globulin değerine bölünür. A:G oranı 0.4’ten küçük olursa, muhtemelen FIP mevcuttur, bu oranının 0.8’den büyük olması ise FIP ihtimalini ortadan kaldırır, ancak elde edilen oranı 0.4 ile 0.8 arasındaysa diğer parametrelere de bakılması gerekir.

Sitoloji

Efüzif FiP’de genelde efüzyonun her litresindeki çekirdekli hiicıe sayısı 3 x 10 9 daha azdır ve bu hücrelerin çoğu nötrofıl ve makrofajlardır. Bakteriyel peritonit ve plörezide elüzyondaki lökosit miktarı çok daha fazladır ve sitolog genelde bakterileri gözlemler (eğer bakteriler hücre içindeyse sadece örneğin kontaminasyonundan kaynaklanmadıkları anlaşılır). Plöral efizyonların sitolojisi timik lenfosarkomların ayırt edilmesinde fayda sağlar. Çünkü hakim hücre grubu lenfositlerdir ve çoğunlukla malign karakterde gözükürler: FIP efüzyonlarında lenfosit görülmesi olağan değildir.

FCoV antikor testi

Ana mesaj: pozitif FcoV serolojisi, FIP tanısı konulmasına yetmez*

Antikorların mevcudiyeti sadece, kedinin FCoV ile enfekte olduğunu gösterir, yani FIP ise bunun nedenini ama kedinin FIP olduğunu değil: kedinin FIP dışında bir hastalığı da olabilir ve FCoV enfeksiyonu da ayrıca gelişmiş olabilir. FIP hastası kedilerin çoğu aşırı yüksek antikor titreleriııe sahiptir ancak efüzif FIP olgularında FCoV antikor titresinin ne olacağı belli olmaz. FIP olgularında 0 antikor titresine sık rastlanmaz ve genelde kedide FIP olmadığının göstergesi olarak değerlendirilir .

 

 

 Özel laboratuvar testleri

FCoV RNA tespitinde RT-PCR

Revers transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu (RT-PCR), FCoV’nin RNA’sını tespit eder, yani bizzat virüsü tespit eden bir testtir. Kantitatif RT-PCR (RT-qPCR) örnekteki virüs miktarının ölçülmesine imkan sağlar. Bir efüzyondaki güçlü FCoV RT-PCR pozitif sinyali, yaş FlP’in güçlü bir göstergesidir.

 

Kedinin FIP olduğundan eminsiniz ve tedaviye geçebilirsiniz.

 

Non-efüzif FIP

Adım 2: Non-efüzif (“kuru”) FIP – klinik semptomlar

Non-efüzif FIP iki FIP formundan daha kronik olanıdır; ilk FCoV enfeksiyonunun ardından aylar hatta yıllar boyunca inkübasyon sergileyebilir ve stresi tetikler. Kuru FIP hastası kedi yavaş yavaş kilo kaybeder, kronik ya da aralıklı bir ateş sergiler (39 dereceye kadar) ve hayvan sinmiş ve anoreksik bir hal alır. Ayrıca, kuru FIP hastası olan kedilerin çoğu palpe edilebilecek kadar büyümüş mezenterik lenf düğümleri ve intraoküler lezyonlar sergiler, ancak intraokiiler lezyonlar pek belirgin olmayabilir ve detaylı bir muayene yapılmadan fark edilmeyebilir.

Eğer FiP’nin immmun-aracılı bir vaskülit olduğunu anlarsanız bu kadar çeşitli semptomlar sergilenmesinin sebebi anlaşılabilir. Herhangi bir organın herhangi bir kan damarı hastalıktan etkilenebilir ve klinik semptomlar kan tedarikinin sekteye uğramasından ve organda granülomlar oluşmasından kaynaklanır. Non-efüzif FlP’de, daha az kan damarı etkilenir ve immün yanıt daha kronik olup, daha büyük pyogranülomlar oluşmasına yol açar; hatta bunlar büyüklüklerinden dolayı tümör bile sanılabilir. Klinik semptomlar, etkilenen organa göre değişir:

• Karaciğer infiltrasyonunda sarılık

• Meninges/hidrosefalus’ta nörolojik belirtiler (ataksi, nistagmus, nöbet, refleks kaybı)

• Gözlerde; üveit, aköz bulanıklık (Hare), vitröz bulanıklık, retinal damar bileziği (cuffing – lökositlerin damarları çevrelemesi, komeal presipilatlar, anterior ya da posterior kamaralara kanama

• Kalın bağırsak ishali ve kabızlıkla kendini gösteren kolonik formda bir non-efüzif FIP de vardır.

Adını 3: Non-efüzif (“kuru”) FIP – hematoloji ve kan biyokimyası Hemotoloji

Non-efüzif FIP hastalarında lcnfopcııi, hafif ve non-rejeneratifbir anemi, %30 ya da daha düşük hematokrit değeri ve genelde sola kaymış bir nötrofili görülür. Ne yazık ki hematolojik değişimler pek çok kronik hastalıkla değişen seviyelerde görülür, yani FIP’c has değillerdir. Hematolojik muayene bilhassa FIP ile rejeneratif anemi sergileyen ve kan sürme prcparatında görünür eritrositler üzerinde hemotropik Mycoplasma spp, görülen kedi enfeksiyöz anemi enfeksiyonunun ayırt edilmesinde faydalıdır.

(A:G) oranına bakılmalıdır.

Bilirubin seviyeleri genelde yükselmiştir, ama diğer karaciğer parametreleri normal olabilir. Yükselen bilirubin seviyeleri zayıf bir prognostik belirtidir

FCoV antikor testi

Kuru FlP’de FCoV titreleri genelde aşırı yüksektir. Kaliteli ve hassasiyeti yüksek bir test olması koşuluyla, negatif bir FCoV antikor testi, non-efüzif FIP tanısını ekarte eder.

Not: pek çok sağlıklı kedi ve FlP’den başka bir hastalığı olan kedilerde FCoV antikorları mevcuttur.

Tek başına FCoV antikorlarının bulunması hasta profilinin diğer parametreleri FlP’ye işaret etmiyorsa, FIP tanısına YETMEZ. 

Teşhiste ;

özel laboratuvar testleri ,Alfa bir asit glikoproteini (AGP),İnımiinohistokimya ile virüs tespiti ,FCoV antikor testi kkullanılmalıdır.

Beslenme

Tahıl ağırlıklı mamalardaki gibi aşırı miktarda omega 6 yağ asidi, kronik inflamasyonu destekler. FCoV enfeksiyonu ve FIP görülen kedilere mümkün olduğu kadar çeşitli ve doğal yemekler verilmelidir. Hedef, yeterli arginin ve omega 3 yağı seviyelerini, bilhassa eikosapentanoik asit (EPA), içeren yiyeceklerin kullanılmasıdır: EPA suplementinin kan damarı duvarlarında monosit adhezyonunu azalttığı gösterilmiştir. EPA; somon ve yağlı balıklarda bulunur. Ancak kedilerde fazla vitamin A’nın zararlı olacağı, dolayısıyla bu tedavi şeklinin dikkatli uygulanması ve balıkla beslemenin 6 haftadan uzun sürdürülmemesi gerekmektedir. Aşırı balık alımı kedilerde aynı zamanda tiaminaz toksisitesi de meydana getirebilir.

İnsanların aksine, kediler arginin sentezleyemez: kedilerde esansiyel bir aminoasittir. Arginin yetmezliğinde, T hücrelerinin proliferasyon sergilemesi ve interferon gamma üretimi kapasitesi zarar görür. NO sentezi için arginin şarttır; NO, endositozla alınmış patojenlerin yok edilmesi sürecinde monositler tarafından kullanılan kimyasallardan birisidir. Arginin, ette bulunur.

Sonuç

Tüm FiP olgularında işe yarayacak tek bir in vivo test olmamasına karşın, bir dizi testin akıllı kullanımıyla pek çok olguda kesin tanı konulabilir. Tüm FIP formlarını kapsayan bir iyileştirici tedavi bulunmasa da, net tanıya gidilerek FIP gibi gözüken ancak başka ve tedavi edilebilir hastalıkları olan kedilerin tespit edilmesiyle, normalde tedavisi yok diye ötenazi uygulanacak birçok kedinin hayatı kurtarılabilir.

Böbrek ya da karaciğer biyopsisi gibi yüksek derecede invazif prosedürler sadece FIP şüphesi olan olgularda kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü tanıya fazla bir katkıları olmaz ve muhtemelen hastalığın neticesine de olumsuz etki edeceklerdir. Mezenterik lenf nodu biyopsisi uygulanırsa bir parça da FCoV RT-PCR ve histopatoloji için serum fizyolojik içine konulmalıdır, ancak ince iğne ile mezenterik lenf nodundan aspirat alınması yeterli olacaktır.

FIP tanısı ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki linki ziyaret edebilirsiniz: www.catvirus.com.

Adım 1. Soru 1. Kediniz FCoV’yi nerede/nasıl kapmışı olabilir?

FIP; sadece kedi koronavirüsü (FCoV) ile enfekte kedilerde gelişebilir – durup dururken ortaya çıkamaz. Aşağıdaki soruları cevaplayarak kedinizin enfekte olmuş olma ihtimalini düşünün.
Kedim pedigrili (saf ırk) Evet / Hayır
Altıdan fazla kedim var ve hepsi aynı kum kaplarım kullanıyor Evet / Hayır
Kedim barınaktan geldi Evet / Hayır
Kedimi kedi pansiyonuna bıraktım Evet / Hayır
Henüz yeni bir erişkin veya yavru kedi edindik evet / Hayır
Geçen sene kedim bir kedi yarışmasına katıldı Evet / Hayır
Geçen sene kedim damızlık kedi ünitesinde kaldı Evet / Hayır
Dişi bir kedi geçen sene benim damızlık kedi ünitemde kaldı Evet / Hayır

Eğer yukarıdaki sorulardan herhangi birine yanıtınız Evet ise, kediniz FCoV ile enfekte olmuş olabilir (1). Eğer yukarıdaki tüm sorulara Hayır yanıtını verdiyseniz, FIP olma ihtimali çok azdır ama tamamen yok denilemez.
Kediniz son 18 ayda stres yaşadı ını?
Bir sene içerisinde kediyi sahiplendik Evet / Hayır
Kedimin geçmişte / yakın zamanda başka bir hastalığı varmıydı Evet / Hayır
Yakın bir zamanda yeni bir kedi /yavru kedi sahiplendik Evet / Hayır
Yakın zamanda bir kopek / yavru köpek sahiplendik Evet / Hayır
Yakın zamanda bir çocuğumuz oldu/ evlat edindik Evet / Hayır
Bizim 6 veya daha fazla kedimiz var Evet / Hayır
Evden taşındık Evet / Hayır
Kedimizi kedi pansiyonuna bıraktık Evet / Hayır

Kedinin sevdiği birisi evden ayrıldı, hasta veya öldü Evet / Hayır
Kedi yakın zamanda doğurdu Evet / Hayır
Kedimizi kedi şovuna götürdük Evet / Hayır
Kedimiz veteriner kliniğinde hospitalize edildi Evet / Hayır
Kedimiz belirtilenlerin dışında başka bir yere gitti Evet / Hayır

Eğer yukarıdaki sorulardan herhangi birini Evet diye yanıtladıysamz, kediniz muhtemelen bir stres yaşamıştır. Eğer tüm sorulara Hayır yanıtını verdiyseniz kedinizin listede olmayan bir stres yaşayıp yaşamadığını hatırlamaya çalışın.  tüm sorulara Hayır yanıtını verdiyseniz, FIP olması ihtimali çok azdır: yanıtlarınızı ve algoritmayı bir veteriner hekime götürüp durumu bir de onunla görüşün.

 

 

 

 

 

Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisinin ( FİP ) , Tanısı ve Tedavisine İlişkin Güncel Durum Konusuna Ait Etiketler

Yorumlar

  1. Leyla Güler dedi ki:

    Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

  2. Busecik dedi ki:

    Selamlar web siteniz inanki mükemmel, paylaşımların devamını bekliyorum

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.


Yukarı Çık