DOLAR: 32.6 TL
EURO: 34.7 TL

Dispneik Hasta

8 yıl önce
5.619 kez görüntülendi

Dispneik Hasta

Solunum güçlüğü olan hastaların teşhis ve tedavisi çoğu zaman zordur ve çoğu zaman ölüm tehdidi var olduğu için nedenin hızlı şekilde bulunması ve tedavi edilmesi gereklidir.

Bu tür hastalarda ana kural hayatı tehdit eden problemin tedavi edilmesi daha sonra hastanın durmunun el verdiği ölçüde tanıya yönelik işlemlerin yapılmasıdır. Solunum güçlüğü olan hastalar röntgen, ultrason gibi tanısal işlemleri tolere edemeyeceklerdir.

Solunum sesi olmaksızın artmış veya zorlu solunum hareketler üst solunum yolu obstruksiyonlarına işarettir. İnsanlarda olduğu gibi 4-8 defa yapılacak hızlı Henlich manevrası (karnı karın deliği ile kisifoid kemik arasından sıkmak) tıkanıklığın açılmasını sağlar. Bu manevra problemi çözmez ise intübasyon veya traketomi yapmak gereklidir.

Horlama veya yüksek seviyede ki ıslık sesi parsiyel obstruksiyonu gösterir. Bu tür hastalara acil oksijen desteği sağlanmalıdır. Orta dereceli parsiyel obstruksiyonlar oksijen ve midazolam veya benzer sedatiflere cevap verebilir fakat hastanın yakın takibi gereklidir.

Hastaya yapılacak ilk müdahele için kedi ve köpeklerde sık görülen solunum hastalıklarını bilmek, iyi bir anemnez ile hastanın eşkali ve fiziksel muayene çoğu zaman yeterlidir. Hastanın tüm hikayesinin bilinmesi için hasta sahibinden hastalık geçmişini, aktivite sırasında gördüğü belirtileri, solunum probleminin karakterini (vücut yapısını, karnın posizyonunu) tarif etmesi istenmelidir.

Solunum sırasında meydana gelen seslerin detayları hakkında hasta sahibine sorular sorulmalıdır. Burun veya göz akıntısı olup olmadığı belirlenmelidir.

Kediler köpeklerden farklı olarak konjesif kalp hastası olmalarına rağmen çok nadir öksürdüklerinden kedilerin öksürüğüne daha özen gösterilmelidir. Öksüren kediler çoğunlukla solunum yolu hastalığına sahiptir.

Dispneik kedi ve köpeklerde çoğu zaman hızlı nefes alma, zor nefes alma, siyanoz ve / veya soluk müköz membranlar, ağızdan solunum ve hızlı abdominal solunum gibi belirtiler görülür. İlk değerlendirme için dikkatli fiziksel muayene esansiyeldir. Bununla beraber stresten dolayı bu tür hastaların zaptıraptı tolere edemeyeceklerinden bu tür hastalara dikkatli yaklaşılmalıdır. Bu türden hastaların çoğu solunum güçlüğü belirtilerini kliniğe transfer edildiğinde, muayene edilirlerken ya da zaptırapt sırasında gösterirler.

Solunum güçlüğünün doğası gereği çoğu zaman tam bir fiziksel muayene yapılamaz. Bu tür hastalar için en değerli muayene yöntemi gözlemlemedir.Oksijen çadırındaki bir hastanın nefes alırken veya verirken zorlanması veya her ikisinin birden olması, solunum düzenli veya düzensiz devam etmesi gibi semptomların belirlenmesi için hasta uzaktan izlenmelidir.

Basit fakat etkili bir klinik yaklaşım için hastalara solunum güçlüğü artmış ve azalmış şeklinde gruplandırılmalıdır. Azalmış solunumu olan hastalar nöropati, miyopati veya nörojuntinopati gibi diaframı veya solunum kaslarını etkeleyen hastalıktan muzdarip olabilirler. Bu tür hastalarda azalmış ve etkisiz ventilasyon vardır ve bu tür hastalara acil oksijen desteği ile birlikte positif ventilasyon desteği de yaptırılmalıdır.

Ortepnik kediler uzaktan bakılarak kolayca teşhis edilebilir. Bu tür kediler sternal pozisyonda ayaklar kendilerine çekik vaziyette nefes alırken köpeklerde boyun ileri uzanmış olup dirsekler yana açık vaziyette bulunurlar. Ağzın açık nefes alıp verme durumlarında müköz membranların rengi, ağız, göz ve burun akıntısı olup olmadığı görülebilir.

Kedilerin plöral bölge hastalıklarında nefes almada zorluk görülür ve senkronize olmayan soluma vardır. Toraks genişlerken abdomen öne ve içeri doğru hareket eder, nefes verirken tam tersi söz konusudur.

Hidrotoraks kalp hastalığına bağlı olarak gelişebilir fakat diğer olasılıklar FİP (genç kedilerde), pnömotoraks (travma), şilotoraks (travma), hemotoraks (travma, neoplazi, pıhtılaşma bozuklukları), neoplastik efüzyonlar ve piyotorakstır. Tüm bu hastalıklar göğüs içindeki sıvının çekilerek incelenmesiyle kesin teşhis edilebilir.

Kedilerin solunum yolu hastalıkları alveollerini boşaltmadaki zorlanma yüzünden ekspiratuar zorlanmaya meyillidir ve bu kedilerde nefes verme sırasında abdominal itme görülür. Bununla beraber kedilerin üst solunum yolu obstruksiyonunda hırıltılı nefes alıp verme söz konusudur. Larinygial felç ve trakel kollabs gibi hastalıklar daha çok köpeklerde görülür ve bu hastalıklarda genetik yatkınlık söz konusudur.

Oskultasyon trake, akciğer sahası ve kalbi içine almalıdır. Şiddetli solunum güçlüğü olan kediler çoğu zaman taşipne ve orta veya ileri derecedeki artmış solunum güçlüğü gösterdiğinden ne kadar stresli oldukları tahmin edilebilir.

Kedi ve köpeklerdeki patolojik dispne nedenleri;

1-) Büyük hava yollarının polip, yabancı cisim,hastalık ve tümörler tarafından tıkanması, larinks felci, ödem veya soluk borusu tümörleri.

2-) Alt solunum yolu obstruksiyonları astım, allejik bronşit, sıvı birikimine bağlı olarak gelişir.

3-) Akciğer ödemi, pnömoni, neoplasi, kanamaya bağlı gelişen intrinsik pulmoner hastalıklar.

4-) Plöral efüzyon, hidrotoraks hemotoraks, şilotoraks, diafram fıtkı gibi hastalıklarda görülen plöral bölge hastalıkları.

5-)Torasik duvar hastalıkları; toraksa penetre eden yaralanmalar, kaburga kırıkları.

6-) Abdominal genişleme, mide dönmesi, asites pyometra.

7-) Kalp kurduna bağlı pulmoner tromboembolizm.

😎 Ateş, ısı çarpması, hipotansiyon, pymetra, şiddetli anemi opoidler ve şiddetli solunum güçlüğüne neden olan hastalıklardır.

Göğüs kafesi ile göğüs duvarının uyumunda azalma birincil akciğer tümörüyle, mediyastinal kitleyle, diyafragma hernisiyle, hidrotoraksla veya başka bir plöral hastalıkla alakalı olabilir.

Akciğerin paranşim hastalıklarının oskultasyonunda hışırtı ve krepitasyon sesleri duyulurken şiddetli konsolidasyonda akciğer sesleri azalır. Sakin ve sessiz bir ortamda aceleye getirilmeden yapılacak tüm akciğer oksültasyonu çok değerli bilgiler verir.

Açık ağızla nefes alan kedilerde genelde solunum güçlüğü vardır ancak bu durum her zaman geçerli değildir. Üst solunum viral hastalıklarından (Herpes, kalisivirus) ve/veya bakteriyal enfeksiyonlardan müzdarip olan kediler (veya burun tıkanıklığına/sinüs iltihabı gibi iltihaplanmaya neden olan diğer hastalıklardan) ağızları açık bir şekilde nefes almak zorunda kalabilirler. Bu kediler, burun deliklerindeki salgılama ve iltihaplanmadan dolayı ağızdan nefes alan kediler haline gelirler. Onlar genelde kolayca ayırt edilebilen ateşlilik, burun akıntısı, ağız içi ülserasyonu ve gözle ilgili hastalık durumu gösterebilirler.

Pulmoner tromboembolizm (PTE) teşhisi zordur ve eksiksiz bir muayene ile birlikte kritik düşünmeyi gerektirir. Akciğer radyografisi ve fiziksel muayene bulgularında belirgin bir kanıt bulunmaz. PTE oluşabilmesi için Virchovvs üçlüsünün bulunması gereklidir (kan stazı, hiperkoagulasyon ve damar endotelinde haraplanma). Hipoksiye neden olan potansiyel hastalık nedeni yoksa, PTE ‘ye neden olabilecek Cushing, PLE gibi hastalılarda göz önünde bulundurulmalıdır.

Tanısal plan başlıca öyküye, eşkale ve muayene bulgularına göre yapılmalıdır.

• Pulse Oximetre: Faydalı ve oksijenasyon halini değerlendirmenin oldukça stressiz bir aracıdır. %95ten az bir hemoglobin satüra-syonu normalin altında Pa02 ile ilişkilendirilir (hipoksemi).

• Arteryel kan gazı: bir hayvanın oksijenat, oksijenizasyon ve asit-baz durumunu koruma kabiliyetinin daha detaylı bir değerlendirmesini sağlayabilir, ama bunu elde etmek her zaman kolay değildir.

• Torakosentez kedi ve köpeklerde tedavi edici olduğu kadar genelde tamlayıcıdır.

• Analiz (kimya, özgül ağırlık, sitoloji, kültür) herhangi bir plöral sıvı birikimi halinde uygulanmalıdır. Beyazımsı ya da süte benzer, yükselmiş trigliseritli serum ve kolestrol seviyeleri şilotoraksla ilişkili olabilir.

• Kan veya ağır şekilde hemorajik sıvı geldiğinde: Eğer kanamadan şüpheleniliyorsa TKS (tam kan sayımı), PCV ve TP periferik kanla karşılaştırılmalı ve daha ileri düzey bir test yapılmalıdır (pıhtılaşma zamanları, trombosit sayısı, +/- antikoagulan rodentisid ayırıcı)

• Eğer hayvan oldukça sabitse, toraks radyografları alınabilir. Bunlar değerli ek bilgiler sağlayacaklardır.

• Laboratuvar çalışması genellikle metabolik bozuklukları veya ikincil respiratuvar distrese neden olabilecek hastalıkları teşhis etmede yardımcıdır.

Louis H.TELLO

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.


Yukarı Çık