Kedi ve Köpeklerde Obezite Hastalıkları

EVCİL HAYVANLARDA EN SIK RASTLANAN BESLENME BOZUKLUKLARINDAN BİRİ OLAN OBEZİTE, KEDİ VE KÖPEKLERİN YAŞAM KALİTELERİNİ DÜŞÜREREK YAŞAM SÜRELERİNİ KISALTIR.
Vücuttaki adipoz dokuların aşırı miktarda akümülasyonu ile meydana gelen değişiklikler olarak tanımlanabilir. Evcil hayvanlarda beslenmeye dayalı en sık rastlanan bozukluklardan biridir. Çoğunlukla diyetle alman besin maddesi oranının metabolik ihtiyaçlardan fazla olması veya diyetle alınan bileşiklerin metabolik enerjiye dönüştürülmesinde yetersizlik olmasıyla meydana gelir. Bireyin obeziteye predispozisyon göstermesinde; genetik faktörler, fiziksel aktivite miktarı ve diyetin enerji miktarı gibi sebepler etkilidir. Tıbbi açıdan önemli olan adipoz dokularla ilişkili enfeksiyonlardan birinin varolması durumudur. Obezite konusunda yapılan çalışmalarda kedi ve köpeklerin sağlığı ve yaşam süreleri üzerine ciddi etkilere sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Hastaların predis-pozisyoıı gösterdikleri hastalıklar arasında; ortopedik bozukluklar, diabetes mellitus, lipid değişim bozuklukları, kardiorespiratuvar infeksiyonlar, üriner sistem hastalıkları, reprodüktif bozukluklar, neoplaziler (meme tümörü, transisyonel hücre karsinomu), dermatolojik enfeksiyonlar ve anestezi komplikasyonları belirtilebilir. Evcil hayvanlarda obezite ile başa çıkmanın temelinde uygun diyet düzenlemesinin yapılması ve fiziksel aktivitenin artırılması yer alır. Kedi ve köpeklerde kilo kaybına yardımcı olabilecek bir ilaç henüz piyasaya sürülmemiş olsa da gelecekte piyasaya gireceği düşünülen ilaçlar mevcuttur.
Bazı hastalıklar (köpekte hipotiroidizm ve hiperadrenokortikoizm gibi), farmakolojik ilaçlar (glukokortikoid alımına bağlı oluşan polifaji ve antikonvülzan ilaçların etkileri gibi) ve nadir görülen genetik defektler de obeziteye sebep olabilir ancak temelde obezitenin gelişimi enerji alımı ve alman enerjinin tüketimi arasındaki dengenin bozulmasına bağlıdır. Bu sebeple diyetle fazla oranda gıda alınması veya alman gıdaların enerjiye dönüştürülmesinde yaşanan sorunlarla birlikte pozitif eneıji dengesi oluşumu obeziteyi meydana getirir. Genetik etkenler, fiziksel aktivite yetersizliği ve diyetin eneıji kapsamı gibi sayısız sebep tüm bunlara temel oluşturabilir. Türe bağlı genetik predispozisyon, hem köpekte (Labrador Retriever, Caim Tender, Cavalier King Charles Spaniel, Scottish Terrier, Coeker Spaniel) hem de kedide (Domestic Short-hair) görülebilir. Her iki türde de önemli risk faktörlerinden biri de kısırlaştırmadır. Bu konuda yapılan birçok çalışma sonucu kısırlaştırılan bireylerde metabolik aktivite hızının düşmesiyle kilo artışının meydana geldiği saptanmıştır. Diyet ile ilişkili faktörlerin kedi ve köpeklerin obezite gelişimindeki katkısı göz ardı edilemez.
Diyetle kontrol&yaşam tarzının düzenlenmesi
Bireylerin her birine kilo vermeyi sağlayacak şekilde hazırlanmış protokollerin uygulanması önerilir. Protein ve mineralleri içinde bulunduran, yağ ve enerji miktarları kısıtlanmış özel formüle edilmiş ve kilo vermeye yardımcı diyetlerin kullanılması doğrudur. Protein desteği yapıldığında hayvanın çok hızlı kilo vermesi sağlanmasa da yağsız doku miktarı kaybının minimalize edilmesini sağlanır. Gerekli minerallerin de diyette bulunmasıyla çeşitli yetmezlik durumlarının önüne geçilmiş olur. Ayrıca, kilo kaybına katkısı olabilecek L-carnitine, konjuge linolenik asit (CLA) ve yüksek lifli diyetlerin hazırlanması önemlidir. Fiziksel aktiviteniıı artırılması diyetle kombinasyon halinde yapıldığı taktirde obezite vakalarında etkili çözümlerden biridir. Yağ kaybını hızlandırır ve yağsız dokuların oluşumunu destekler. Köpeklerde uygun egzersizler arasında; hasta sahibiyle düzenli yürüyüş, yüzme, hidroterapi ve koşu bandı vardır. Kedilerde egzersiz ise oyuna teşvik edebilecek oyuncak, ödül mamaları ile yapılabilir. Tüm bu yolların yanında kilo kaybı yakından ve bölgesel olarak bir veteriner hekim takip edilmelidir.
NEOPLAZİ: Köpeklerde meme karsinomu ve obezitenin ilişkisi yönünde bazı veriler mevcuttur. Aşırı kilolu köpeklerin sidik kesesinde transisyonel hücre tümörü riski taşıdıkları konusunda da çalışmalar yapılmıştır. Ancak her ikisi için de kesin veriler mevcut değildir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.